Çanakkale Barosu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesinin ertesi sabahında gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Baro, diplomanın hukuksuz bir şekilde iptal edildiğini belirterek açıklama yaptı. Çanakkale Barosu'nun yayınladığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte yirmi sekiz kişinin lisans diplomasının, tam 35 yıl sonra, yokluk ve açık hata gerekçesiyle geri alınmak suretiyle iptaline ilişkin İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu kararı, açıkça Anayasa'ya, idari yargılama hukuku prensiplerine ve mevzuata aykırıdır. Bu karar, toplumun hukuki güvenliğini ihlal etmiş; kazanılmış hakların korunması ilkesi ise hiçe sayılmıştır. İdare hukukuna göre, söz konusu idari işlem yalnızca Fakülte Yönetim Kurulu tarafından geri alınabileceğinden, Üniversite Yönetim Kurulu'nun kararı yetki açısından mevzuata aykırıdır. Ayrıca, hukuk devleti olmanın en önemli gerekliliklerinden biri olan kazanılmış hakların korunması ilkesine aykırı olan iptal işlemleri, idarenin iş ve işlemlerine güveni de ortadan kaldırmaktadır.

Çanakkale Barosu, bir üniversitenin akademik kimliğinin, geçmişinin ve bilimsel tarafsızlığının, siyasi müdahalelere alet edilemeyecek kadar kutsal olduğunu vurguladı. Bilim ve hukukun tarih boyunca hiçbir zaman siyasi iktidarların çıkarlarına göre şekillendirilemeyeceğini belirttiler.

Sabah saatlerinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yanı sıra birçok siyasetçi ve gazeteci hakkında gözaltı tedbiri uygulandığı öğrenildi. Ayrıca İstanbul Valiliği, 19-23 Mart 2025 tarihleri arasında il genelinde her türlü toplantı, gösteri yürüyüşü ve basın açıklamasının yasaklandığını duyurdu. Çanakkale Barosu, seçmenin iradesiyle iş başına gelmiş temsilcilere karşı yapılacak her türlü hukuka aykırı müdahalenin seçmenin iradesine yapılmış sayılacağını ifade etti.

Çanakkale Barosu, Anayasa'nın 13. maddesi uyarınca, temel hak ve özgürlüklerin yalnızca kanunla sınırlanabileceğini ve bu sınırlamaların demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağını belirtti. İfade özgürlüğü ve barışçıl toplanma hakkının, demokratik bir toplumun temel taşları olduğuna dikkat çektiler. Kamu otoritelerinin görevi, bu hakların engellenmesi değil, güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlamaktır.

Son olarak, Çanakkale Barosu, İstanbul Valiliği'nin aldığı yasak kararının hukukun üstünlüğüne ve demokratik haklara aykırı olduğunu belirterek, yetkilileri anayasal hak ve özgürlüklere saygı göstermeye davet etti.